CEZA MUHAKEMESİ KANUNU'NDA YAPILAN SON DEĞİŞİKLİKLER

 

14 Temmuz 2021 tarihli Resmi Gazete’de “Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” yayımlanarak 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda birtakım değişiklikler yapılmıştır. Bu değişikliklerin önemli bir kısım maddeleri 01.01.2022 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir. Bu nedenle yapılan değişikliklerden bazılarına aşağıda değinilecektir:

 

1.YAKALANAN KİŞİNİN TAAHHÜT ETMESİ HALİNDE SERBEST BIRAKILABİLMESİ İMKANI

 

CMK’nın 94. maddesinde yakalanan kişinin mahkemeye götürülmesi hali düzenlenmiştir. Yapılan değişiklikle maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(3) İfadesi alınmak amacıyla düzenlenen yakalama emri üzerine mesai saatleri dışında yakalanan ve belirlenen tarihte yargı mercii önünde hazır bulunmayı taahhüt eden kişinin serbest bırakılması, Cumhuriyet savcısı tarafından emredilebilir. Bu hüküm her yakalama emri için ancak bir kez uygulanabilir. Taahhüdünü yerine getirmeyen kişiye, yakalama emrinin düzenlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından bin Türk lirası idari para cezası verilir.”

14 Temmuz 2021’den itibaren yakalanan şahıslar için mesai saatleri dışında yakalanmaları halinde belirlenen tarihte yargı mercii önünde hazır bulunmayı taahhüt ederlerse Cumhuriyet savcısı tarafından serbest bırakılmalarına karar verilebilecektir. Eğer yakalanan şahıs taahhüt ettiği üzere belirlenen tarihte yargı mercii önünde hazır bulunmazsa hakkında idari para cezasına karar verilecektir.

Böylece kanun koyucu; ifadesi alınmak amacıyla düzenlenen yakalama emri üzerine hafta sonunda, tatilde, otelde, ülkeye girerken veya yurtdışına çıkarken yakalanan kişilerin emniyete ve oradan da adliyeye götürülmek suretiyle mağdur edilmelerinin önüne geçmesini amaçlamaktadır.

 

2.EV HAPSİ ŞEKLİNE UYGULANAN ADLİ KONTROL KARARINA MAHSUP İMKANI

 

Adli kontrol kararını düzenleyen 109. Maddenin 6. Fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Ancak, (j) bendinde belirtilen konutunu terk etmemek yükümlülüğü altında geçen her iki gün, cezanın mahsubunda bir gün olarak dikkate alınır.”

Böylece, değişiklik öncesi ev hapsinde geçen süre kişinin ceza alması halinde mahsup edilemezken, söz konusu değişiklikle birlikte kişinin ceza alması halinde ev hapsinde geçirdiği süre her iki gün bir gün olarak mahsup edilebilecektir.

 

3. ADLİ KONTROL KARARLARININ DEVAMINA İLİŞKİN 4 AY ARAYLA DENETİM YAPILMASI

 

CMK’nın 110. maddesinde düzenlenen adli kontrol kararlarına ilişkin yükümlülüklere 4 ay aralıklarla denetim yapılarak devam edip etmeyeceğine yönelik karar verilmesi imkanı geliyor. Buna göre tıpkı tutuklulukta olduğu gibi diğer adli kontrol tedbirlerine yönelik olarak da söz konusu yükümlülüklerin devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir:

 “(4) Şüpheli veya sanığın adli kontrol yükümlülüğünün devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda en geç dört aylık aralıklarla; soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi, kovuşturma evresinde ise resen mahkeme tarafından 109 uncu madde hükümleri göz önünde bulundurularak karar verilir.”

Söz konusu hüküm 01.01.2022 tarihinden itibaren uygulanmaya geçilecektir.

 

4. ADLİ KONTROLDE GEÇEN SÜREYE ÜST SINIR GETİRİLMİŞTİR.

 

CMK’nın 110. maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

“Adli kontrol altında geçecek süre

MADDE 110/A – (1) Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde adli kontrol süresi en çok iki yıldır. Ancak bu süre, zorunlu hâllerde gerekçesi gösterilerek bir yıl daha uzatılabilir.

(2) Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, adli kontrol süresi en çok üç yıldır. Bu süre, zorunlu hâllerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda dört yılı geçemez.

(3) Bu maddede öngörülen adli kontrol süreleri, çocuklar bakımından yarı oranında uygulanır.”

Söz konusu madde hükmü 01.01.2022 tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

5. SULH CEZA HAKİMLİĞİNİN TUTUKLAMA VE ADLİ KONTROLE İLİŞKİN VERDİĞİ KARARLARA KARŞI İTİRAZLAR ARTIK ASLİYE CEZA MAHKEMELERİNE YAPILACAK.

 

CMK’nın 268. Maddesinde düzenlenen “itiraz usulü ve inceleme mercileri” başlıkları maddenin 3. Fıkrasının b bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:

 “b) Sulh ceza hâkimliğinin tutuklama ve adli kontrole ilişkin verdiği kararlara karşı yapılan itirazların incelenmesi, yargı çevresinde bulunduğu asliye ceza mahkemesi hâkimine aittir. İtirazı incelemeye yetkili mercilerin farklı olduğu hâllerde, itirazların gecikmeksizin incelenmesi amacıyla, kararına itiraz edilen sulh ceza hâkimliği tarafından gerekli tedbirler alınır. Sulh ceza hâkimliği işleri, asliye ceza hâkimi tarafından görülüyorsa itirazı inceleme yetkisi ağır ceza mahkemesi başkanına aittir.”

            Söz konusu değişikle beraber artık sulh ceza hakimliğinin tutuklama ve adli kontrole ilişkin verdiği kararlara karşı itirazlar asliye ceza mahkemelerine yapılacak. Böylece koruma tedbirlerine karşı yapılan itirazlardan bir sonuç alınamadığına yönelik şikayetler sebebiyle yatay itiraz usulü terk edilerek dikey itiraz usulü getirilmiştir.

            İlgili hüküm 01.01.2022 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanacaktır.

 

Ayrıntılar için bakınız:

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/07/20210714-8.htm