BOŞANMA DAVALARI (ÇEKİŞMELİ BOŞANMA)
Büyük umutlar ve hayaller ile başlayan evlilikler, bazen boşanma ile sonuçlanabilmektedir.
Normalde, bütün bireyler evlenirken evliliğin bir ömür devam etmesi niyeti ile evlenirler. Fakat zamanla evli çiftlerden birinin veya her ikisinin karşılıklı, evlilik hayatının yürümesini engelleyecek söz ve davranışları olur. Bunun neticesinde zaman zaman aile içi tartışmalar, gerginlikler ve akabinde boşanmalar meydana gelir.
Boşanma, geçerli olarak kurulmuş olan bir evliliğin eşlerin sağlığında kanunda öngörülen sebep ve koşullara dayanarak mahkeme kararıyla sona erdirilmesidir. (Boşanma Hukuku, Ö.U.Gençcan)
İnsanların giderek bireyselleşmesi, başkasına duyulan ihtiyacın azalması, geleneklerin toplumda giderek zayıflaması, ekonomik ve sosyal gelişmeler, iletişimin ve bu arada sosyal medyanın yaygınlaşması, toplumda boşanmanın giderek normal karşılanması suretiyle evlilikler üzerindeki toplumsal baskının azalması...gibi daha onlarca sebep toplumdaki boşanma oranlarını artırmaktadır.
TÜİK verilerine göre 2020 yılında gerçekleşen evlilik sayısı 487 bin 270 iken, aynı yıl açılan boşanma davası sayısı bu oranın neredeyse yarısı oranındaydı, 246 bin 561 olarak gerçekleşmiştir.
Boşanma Türk Medeni Kanunu'nun İkinci Bölümünde, boşanma nedenleri ise 161-166. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Boşanma davalarında görevli mahkeme:
Boşanma davaları Aile mahkemesinde görülecek olup Aile Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri Aile Mahkemesi sıfatıyla karar verecektir.
Yetki: Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.
Boşanma sebepleri:
Boşanma sebeplerini genel ve özel boşanma sebepleri olarak iki ana başlık altında incelemek mümkündür. Bunların yanında bir de Anlaşmalı Boşanma olarak bildiğimiz boşanma türünü başka bir yazımızda ele alacağız.
Çekişmeli ve özel boşanma sebeplerini aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:
1-Zina Nedeniyle Boşanma (TMK. 161. Madde)
2-Hayata Kast Nedeniyle Boşanma (TMK. 162)
3-Pek Kötü Muamele Nedeniyle Boşanma (TMK. 162)
4-Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma (TMK. 162)
5-Suç İşleme Nedeniyle Boşanma (TMK. 163)
6-Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedeniyle Boşanma (TMK. 163)
7-Terk Nedeniyle Boşanma (TMK. 164)
8-Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma (TMK. 165)
Genel Boşanma Sebepleri ise TMK'nun 166. maddesinde düzenlenmiştir. Bunlar:
1-Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması (Şiddetli Geçimsizlik) Nedeniyle Boşanma (TMK. 166/1)
2-Anlaşmalı Boşanma (TMK. 166/3)
3-Fiili (Eylemli) Ayrılık Nedeniyle Boşanma (TMK. 166/4)
Bu yazımızda boşanma nedenleri arasında en sık görülen Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması (Şiddetli Geçimsizlik) Nedeniyle Boşanma davaları üzerinde duracağız.
Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması (Şiddetli Geçimsizlik) Nedeniyle Boşanma:
4721 Sayılı TMK'nun 166/1 maddesi;
"Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir." şeklinde düzenlenmiştir.
4721 Sayılı TMK'nun 166/1 maddesi hükmünün uygulanabilmesi için iki şart birlikte gerçekleşmelidir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve ortak yaşamın çekilmez hale gelmesi.
Boşanma kararı için; tarafların bir araya gelmemeleri, birlikte yaşamamaları, evlenme sebep ve saikleri (tayin vs.), düğün yapılmaması, cinsel birliktelik olmaması engel değildir.
Boşanma davasını eşlerden herhangi biri açabilir. Davayı açan eşin kusurlu olup olmaması önemli değildir.
Ancak 4721 Sayılı TMK'nun 166/1 maddesi uyarınca açılan davada aile mahkemesi hakiminin davalının, davacının daha kusurlu olduğunu ileri sürmediği durumlarda kendiliğinden (re'sen ) araştırma yapamayacağı gözden kaçırılmamalıdır.
Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmasına neden olan eylemlerin davalı tarafından gerçekleştirilmesi durumunda davacı da kusurlu bulunsa da boşanmaya hükmedilebilecektir. Yani davacı tam kusurlu olmamalı, davalının ise az da olsa kusurlu bulunması gerekir.
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılacak boşanma davalarında boşanma sebebi oluşturacak davranışlar olarak, duygusal, ekonomik. Fiziksel, cinsel, sosyal ve görsel şiddeti sayabiliriz.
Duygusal Şiddet: Ruhsal açıdan acı ve zarar veren her türlü söz ve davranış duygusal şiddeti oluşturur. Küçültücü, suçlayıcı, baskıcı, dışlayıcı, güven sarsıcı ve ilgisiz davranmak duygusal şiddet oluşturan davranışlardır. Kişinin kilosu , görüntüsü, organları ile alay etmek; fiziksel, ekonomik, duygusal ve cinsel olarak aşağılamak; başkaları ile kıyaslamak, evlilik ve özellikle yatak odası sırlarını açıklamak; eşin kendisini ve yaptıklarını beğenmemek; bakire olmamakla, hırsızlık yapmakla, kötü yolda olmakla, sadakatsizlikle, sapık ilişkiyle, aldatmakla, iktidarsızlıkla suçlamak; eşe, müşterek çocuklara, aileye hakaret etmek; eşinden sıkıldığını, sevmediğini, istemediğini söylemek, baskıcı davranarak arkadaşı, komşusu veya aile yakınlarıyla görüştürmemek; eşi, çocukları ve ailesini kovmak; üvey çocukları istememek, bakmamak, eşin sağlık durumuyla ilgilenmemek, eve sürekli geç gelmek veya nedensiz gelmemek, eski eşinin, nişanlısının fotoğrafını saklamak, onu unutamadığını söylemek duygusal şiddete örnek davranışlardır.
Ekonomik Şiddet: Tarafların birbirlerine ekonomik şiddette bulunması değişik şekillerde olabilir. Eşin çalışmaması, kadının çalışmak istediği halde engellenmesi , özellikle meslek sahibi kadının çalıştırılmaması, girdiği iş yerlerinde sebat etmeyerek sık iş değişikliği yapması, aşırı borçlanması, eve haciz gelmesine neden olunması, ekonomik durumu ile bağdaşmayacak şekilde şans oyunu oynanması, bağımsız ortak konut sağlanmaması, ortak konuttaki eşyaların boşaltılması, konutun elektrik ve suyunun kesilmesi, ev kirasının ödenmemesi durumları ekonomik şiddet olarak sayılabilir.
Fiziksel Şiddet: Diğer eşin vücut bütünlüğüne zarar veren her türlü davranış fiziksel şiddet sayılır. Eşlerden birinin diğerini ittirmesi, vurması, saçını çekmesi, dövmesi, yakınları tarafından dövülmesine sessiz kalınması fiziksel şiddete örnek davranışlardır.
Cinsel Şiddet: Evlenmenin sosyal amaçları dışında cinsel arzuları meşru şekilde tatmin etme gayesi de vardır. Eşler karşılıklı olarak birbirlerini cinsel açıdan tatmin etmelidir. Eşler makul sürelerde cinsel birlikteliği gerçekleştirmelidirler. Yargıtay 5 ay süre ile cinsel birlikteliğin kurulmamasını evlilik birliğinin temelinden sarsılma nedeni olarak görmüştür. Kadın veya erkeğin cinsel hastalığı olup da tedaviden kaçınıyorsa bu bir boşanma nedenidir. Cinselliği engelleyecek kalıcı bir nedenin bulunması boşanma nedenidir. Doğal olmayan yollarla ilişki kurmak veya istemek, tedavi amacı olmadan cinsel yetersizliği açıklamak, başkaları ile sık sık görüşmek, başkasıyla el ele görünmek, başkaları ile duygusal konuşma yapmak, mesaj atmak, eve başkasını almak gibi cinsel sadakati sarsıcı davranışlarda bulunmak, başkasıyla cinsel ilişki kurmak cinsel şiddet olarak sayılabilir.
Sosyal Şiddet: Eşlerin sosyal hayatına yönelik baskıcı davranışlar sosyal şiddeti oluşturur. Eşin giyim tarzına müdahale etmek veya ailesinin müdahalesine sessiz kalmak, olağanın dışında sürekli alkol almak veya almaya zorlamak, uyuşturucu kullanmak, dini konularda baskı yapmak, hurafeler ile uğraşmak, beddua etmek, sosyal ilişkilerini kısıtlamak sosyal şiddete örnek davranışlardır.
Görsel Şiddet: Yazılı veya görüntülü aykırı kayıtlar görsel şiddeti oluşturur. Telefon konuşmaları içinde yer alan aykırı söz ve davranışlar evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davasının konusu olan davranışlardır. Telefon kayıtları evlilik birliğinin temelinden sarsılmasının kanıtı olabilir. Ancak bu kayıtların yasal olarak elde edilmiş olması gerekir. Bunun gibi düzen kurarak elde edilen kayıtların da hukuki bir değeri bulunmamaktadır. Örneğin eşinin eski arkadaşı veya sevgilisi gibi hareket ederek eşle mesajlaşma gibi. CD içinde yer alan yatak odası kayıtlarını kullanmaya kalkışmak da evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davasının konusu olan davranışlardır.
Boşanma Davalarının Sonuçlanma Süresi:
Çekişmeli boşanma davalarından olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davaları günümüz koşullarında her şey sorunsuz ve gecikmesiz gerçekleştiğinde ilk derece mahkemesindeki yargılama süreci en az 1 ila 1,5 yıl sürmektedir. Bu sürece istinaf ve temyiz süreleri dahil değildir. İlk derece mahkemesinden verilen karar İstinaf edildiğinde istinaf süresi yaklaşık 6 - 12 ay arasında değişirken, Yargıtay aşaması ise 3 - 6 ay arasında tamamlanmaktadır.
Dava Masrafı:
Boşanma davasının açılması sırasında 2021 yılı için yaklaşık 400 TL masraf alınacaktır.
Avukatlık Ücreti:
Boşanma davalarında avukatla temsil zorunluluğu olmamakla birlikte, davanın bir avukat ile yürütülmesi halinde bir avukatlık ücreti ödenmesi gerekecektir. Söz konusu ücret davanın içeriğine, somut olaya göre dava özelinde belirlenecektir.
Boşanma davasında, mahkemece boşanma ile birlikte,
Nafaka (Çocuk ve Eş İçin), velayet, Maddi ve Manevi Tazminat ve varsa ziynet eşyaları konusunda bir karar verilecektir.
Ziynet eşyaları boşanma davasından ayrı olarak istenebileceği gibi birlikte de istenebilir.
Boşanma davalarında çocuğun velayeti konusunda bir uyuşmazlık bulunduğunda mahkemece çocuğun üstün yararı gereğince, yargılama süresi içerisinde kimin yanında kalacağı, dava sonucunda çocuğun velayetinin kime verileceği, velayet kendisine verilmeyen eş ile çocuk arasında kişisel ilişkinin ne şekilde kurulacağı konularında da karar verir.
Mahkemece bu konularda pedagog incelemesi yaptırılacaktır.
Mahkemelerde görevli bulunan bu pedagoglar çocuğun bulunduğu yerde gerekli incelemeler yapar, çocukla görüşmeler yapılır, eşler ile görüşülür ve sonuç olarak çocuğun velayetinin kime verilmesinin ve velayet kendisine verilmeyen eş ile çocuk arasında kişisel ilişkinin ne şekilde kurulması gerektiği konusunda görüş bildirir.
Pedagoglarca hazırlanan bu raporlara sosyal inceleme raporu (SİR) denilmektedir.
Eş ve çocuk için verilecek nafaka miktarının belirlenmesinde hakim tarafların sosyal ve ekonomik durumunu dikkate alarak karar verir.
Maddi ve Manevi Tazminat miktarı ise tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte boşanmaya neden olan tarafların kusur durumu dikkate alınarak hakimin vicdani kanaatiyle belirlenir.
Hukukumuzda davaların dolayısı ile boşanma davalarının da Avukat ile takip zorunluluğu bulunmamaktadır. Yani medeni hakları kullanma yetkisine sahip olup kısıtlanmamış her gerçek kişi bu davayı açabilecektir. Davanın bir avukat ile takibi isteniyorsa noter marifetiyle düzenlenecek olan vekaletnamede özel olarak boşanma davası açmaya yetki verilmesi ve vekaletnamenin fotoğraflı olması zorunludur. Ancak boşanma davaları belli bir usul ile yürümekte olup teknik bilgiyi gerektirdiğinden hak kaybına uğramamak için bir avukattan hukuki yardım alınması doğru olacaktır.
YARARLANILAN KAYNAK
Boşanma Hukuku, Ömer Uğur Gençcan
ÖRNEK DİLEKÇE
ANKARA
NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ’NE
DAVACI: İSİM - TCKN: ADRES
DAVALI: İSİM - TCKN: ADRES
KONU: TMK'nun 166.maddesi uyarınca, boşanma nafaka,velayet, maddi- manevi tazminat talepli boşanma davası.
AÇIKLAMALAR:
1-Davalı ile ........ tarihinde evlendik. Bu evlilikten .... isimli .....doğumlu müşterek çocuğumuz bulunmaktadır.
2- (Bu kısımda boşanma davası açmaya neden olan hususlar anlatılmalıdır.)
MADDİ TAZMİNAT TALEBİ:
Evlilik birliğinin bana yüklediği tüm görev ve sorumlulukları eksiksiz yerine getirmeme rağmen davalının tamamen ve ağır kusurlu davranışları, küfür ve hakarette bulunması, birlik görevlerini yerine getirmemesi, sosyal, fiziksel, ekonomik şiddeti, aile baskısına ve müdahelesine sessiz kalmak suretiyle onaylaması nedeniyle fiili birlikteliği sürdürme imkanı kalmamıştır.
Davalının tam ve ağır kusuru sebebiyle son bulan evlilik dolayısıyla mevcut ve beklenen menfaatlerim zedelenmiştir. Beklenen çıkarların karşılığı olan tazminat miktarı, boşanma olmasaydı kusursuz olan eşin evlilik birliği içinde sağlayacağı yararlar kadar olmalıdır. Maddi tazminata hükmedilirken belirlenmesi gereken; var olan ve beklenen yararların ne olduğu kanunda belirtilmemiş olup bu husus, hâkimin takdirine bırakılmıştır. (TMK mad 174/1 )
MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ:
Boşanma nedeniyle manevi yönden de büyük üzüntü yaşamış, küçük düşürülmüş, evlilik birliği boyunca sosyal, ekonomik, fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalmış, hakaret edilmiş, aşağılanmış, hukuk düzeni tarafından korunan ahlaki ve hukuki değerlerinden oluşan kişilik haklarım ağır bir şekilde ihlal edilmiştir. Davalının neden olduğu olaylar, ruhsal çöküntüye uğramama neden olmuştur.
Eşlerin birlikte yaşama ve birbirlerine yardımcı olmak görevlerinin ihlali kişilik haklarına saldırı niteliğindedir.Davalının küfür ve hakarette bulunması, aşağılaması, sosyal, fiziksel, psikolojik, ekonomik şiddeti şeklinde gerçekleşen fiiller kişilik haklarına saldırı niteliğinde olup manevi tazminatı gerektirir.(TMK174/2)
TEDBİR VE YOKSULLUK NAFAKASI İLE VELAYET TALEBİ:
Davalı,....... olarak görev yapmakta olup yaklaşık............ Düzenli maaş ve gelire sahiptir. Ayrıca Ankara ilinde bulunan evi kirada olup .........TL. Kira geliri bulunmaktadır.
Fiilen sona eren evlilik birliğinin hukuken devamında da taraflar, aile kurumu ve kamu adına bir yarar kalmamıştır.
HUKUKİ SEBEPLER: TMK, HMK, Av. K ve ilgili mevzuat
DELİLLER:
- Nüfus kaydı, ekonomik ve sosyal durum araştırması, gelir belgeleri,
-Tanık beyanı, telefon ve whatsapp arama, kayıt ve görüntüleri, Tapu kayıtları, bilirkişi incelemesi, , telefon görüşme kayıtları, fotoğraflar, sosyal medya yazı ve görüntüleri, düğün resimleri ve CD'si, Yemin ve sair her tür yasal delil.
NETİCE-İ TALEP: Yukarıda arz ve izah olunan sebeplerle re'sen gözetilecek hususlar doğrultusunda;
1- TMK'nun 166/1. Maddesi uyarınca boşanmamıza,
2-Müşterek çocuk ................ Velayetinin tarafıma bırakılmasına,
3-Tarafıma aylık .......... TL tedbir nafakası tayin ve takdirine, bağlanacak nafakanın boşanma kararının kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına,
4- Müşterek çocuk için aylık .......TL. tedbir nafakası tayin ve takdirine, bağlanacak nafakanın boşanma kararının kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına,
5-Evlilik birliğinin sona ermesinde tamamen ve ağır kusurlu olan davalıdan TMK 174/1-2 kapsamında ...........-TL maddi ve ...........-TL manevi tazminatın yasal faizi ile tahsiline,
6-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep ederim. 01/01/2021
Davacı
imza
Ekler:
1-Tarafların aile nüfus kaydı