NAFAKANIN ARTIRILMASI DAVASI

 

 

 

 Bilindiği üzere, görülmekte olan boşanma davalarında taraflardan birinin, diğer tarafa veya müşterek çocuğa nafaka ödemesine yönelik kararlar tesis edilebilmektedir. Aile mahkemesi hakimi talep üzerine yoksulluğa düşen tarafa veya müşterek çocuğa ödenmek üzere tedbir nafakalarına hükmedebilmektedir. Boşanma kararının kesinleşmesi ile yoksulluğa düşen eşe bağlanan nafaka yoksulluk nafakası, çocuğa bağlanan nafaka ise iştirak nafakası olarak devam eder.

Aradan geçen yıllar sebebiyle tarafların ekonomik durumlarının değişmesi, müşterek çocuğun büyümesi ve ihtiyaçların değişmesi ile artması sonucu boşanma kararında tesis edilen nafakanın düşük kalması ve dolayısıyla arttırılmasını talep etme ihtiyacı doğabilmektedir.

 

Bu yazımızda kısaca aşağıdaki konulara değineceğiz:

- Nafaka nedir? (Yoksulluk nafakası nedir?, İştirak nafakası nedir?)
- Nafakanın artırılması davası nedir?
- Nafakanın artırılması hangi şartlarda talep edilebilir?
- Davayı kim açabilir?, Dava kimlere karşı açılır?
- Görevli ve yetkili mahkeme neresidir?
- Nafakanın gelecek yıllardaki artış oranının belirlenmesi mümkün müdür?
- Nafakanın artırılması davalarında yargılama usulü nedir?

 

1) NAFAKA NEDİR? YOKSULLUK NAFAKASI NEDİR? İŞTİRAK NAFAKASI NEDİR?

 

Nafaka sözlük anlamı itibariyle "Birinin geçindirmekle yükümlü bulunduğu kimselere, mahkeme kararıyla bağlanan aylık." anlamına gelmekte olup Türk Medeni Kanunu'nda 4 çeşit nafaka türü düzenlenmiştir:

-Tedbir nafakası
-İştirak nafakası
-Yoksulluk nafakası
-Yardım nafakası

 

Yoksulluk nafakası, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşen tarafa -boşanmada kusuru daha ağır olmamak koşuluyla- diğer taraf tarafından ödenen nafakadır. Bu nafakaya hükmedilebilmesi için taraflardan birinin talepte bulunması ve bu kişinin boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek durumda olması gerekir. Tüm bu şartların sağlanması halinde hâkim, tarafların mali durumunu göz önünde bulundurarak uygun bir miktar yoksulluk nafakasına hükmedebilecektir.

 

Boşanmaya karar verilmesi durumunda müşterek çocuğun velayeti eşlerden birine bırakılır. Velayet kendisine bırakılan eşe, müşterek çocuğun bakım, eğitim ve sağlık gibi giderleri için diğer eş(velayet kendisine bırakılmayan eş) tarafından ödenmesi gereken paraya iştirak nafakası denir.

 

2) NAFAKANIN ARTIRILMASI DAVASI NEDİR?

 

Yukarıda izah edilen her iki nafaka türünde de nafakanın miktarı, tarafların ekonomik durumları ve geçimleri için gerekli olan miktar göz önüne alınarak belirlenmektedir. Ancak, zaman içerisinde değişen ekonomik şartlar ve kişilerin artan ihtiyaçları nedeniyle, kimi zaman nafakanın yetmemesi durumu gündeme gelebilir. Böyle bir durumun yaşanması halinde nafakanın artırılması talebiyle açılacak olan davaya nafakanın artırılması davası denir.

 

3) NAKAFANIN ARTIRILMASI HANGİ ŞARTLARDA TALEP EDİLEBİLİR?

 

Tarafların ekonomik durumları ve geçimlerinin değişmesi halinde nafakanın artırılması talep edilebilecektir. Bu durum Türk Medeni Kanunu'nda şu şekilde düzenlenmiştir:

 

Madde 176/4:

"Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." denilmektedir.

 

Madde 331/1:

"Durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır." denilmektedir.

 

Dolayısıyla nafakaya hükmedildikten sonra tarafların mali durumunun değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde nafakanın artırılması mümkündür. Tarafların mali durumunun değişmesi iki halde ortaya çıkabilir:

 

-Nafaka yükümlüsünün mali durumunda meydana gelen artış,
-Nafaka alacaklısının mali durumunda meydana gelen kötüleşme.

 

Örneklerle açıklamak gerekirse; nafaka ödeyen tarafın gelirinin artmış olması, müşterek çocuğun büyümesi sebebiyle eğitim ihtiyaçlarının ortaya çıkması/artması durumları en tipik örneklerdir.

 

4) DAVAYI KİM AÇABİLİR?, DAVA KİMLERE KARŞI AÇILIR?

 

Nafakanın artırılması davası, nafaka alacaklısı tarafından nafaka borçlusuna karşı açılır.

 

5) GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME NERESİDİR?

 

Nafakanın artırılması davalarında görevli mahkeme Aile Mahkemesidir.

Yetkili mahkeme ise Türk Medeni Kanunu'nda düzenlenmiştir:

 

Madde 177:

"Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir." denilmektedir.

 

Dolayısıyla dava, nafaka alacaklısının yerleşim yerindeki Aile Mahkemesinde açılacaktır.

 

6) NAFAKANIN GELECEK YILLARDAKİ ARTIŞ ORANININ BELİRLENMESİ MÜMKÜN MÜDÜR?

Her nafaka döneminde defaatle davalar açmak yerine açılacak olan davada gelecek yıllardaki artış oranının belirlenmesine ve böylece tekrar dava açmadan bir sonraki nafaka dönemlerinin de düzenlenmesine yönelik talepte bulunulabilir. Medeni Kanunumuzda bu durum da düzenlenmiş olup ilgili madde şu şekildedir:

 

Madde 330:

"Hâkim istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir." hükmü mevcuttur.

 

Belirtmek gerekir ki, açılacak olan davada bu durum talep edilmezse hakim kendiliğinden gelecek yıllardaki artışa yönelik karar veremeyecektir. Dolayısıyla böyle bir talep varsa, davada öne sürülmesi önem arz eder.

 

7) NAFAKANIN ARTIRILMASI DAVALARINDA YARGILAMA USULÜ NEDİR?

 

Aile Mahkemelerinde görülecek olan bu dava türünde basit yargılama usulü uygulanır. Yargılama sistemimizde, bazı dava türlerinde daha ayrıntılı bir yargılama yapılması ön plana çıkarken, nafaka davalarının ise daha kısa ve basit şekilde sonuçlandırılmasında yarar bulunduğu gözetilerek bu davaların basit yargılama usulüne tabi olması düzenlenmiştir.

 

Dolayısıyla bu yargılama usulünde dilekçeler teatisi(aşaması) daha kısa olup bir an önce delillerin toplanması ile yargılamanın tamamlanması amaçlanır.

 

 

Belirtmek gerekir ki, UTU Hukuk & Danışmanlık olarak, Nafakanın Artırılması Davaları özel çalışma alanlarımızdan biri olup bahsi geçen dava konusunda hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti talep etmeniz halinde bizimle irtibata geçebilirsiniz.