KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDECİSİNİN CEZAİ SORUMLULUĞU

 

1- Genel Olarak

 

Karşılıksız çek fiiline/suçuna uygulanacak yaptırımlar hakkındaki yasal mevzuat şu şekildedir;

Karşılıksız çek suçunun yaptırımı EÇK m.16’da “Kanunların ayrıca suç saydığı haller saklı kalmak üzere, çek bedeli tutarı kadar ağır para cezasıyla cezalandırılırlar. Ancak verilecek para cezası seksen milyar liradan fazla olamaz. … Bu suçtan mükerrirlere, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.” şeklinde belirlenmiştir.

6273 Sayılı Yasa ile değişik 5941 Sayılı ÇK m. 5’de ise “… çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılması hâlinde, altı ay içinde hamilin talepte bulunması üzerine, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi hakkında, çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da çek hesabı sahibinin yahut talepte bulunanın yerleşim yeri Cumhuriyet savcısı tarafından, her bir çekle ilgili olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilir.” şeklinde belirlenmiştir.

6728 Sayılı Yasa ile değişik 5941 Sayılı ÇK m. 5’de ise “…her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, (…)(2) az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder.” seklinde belirtilmiştir.

Yukarıda belirtilen yasal mevzuatlar dikkate alındığında mükerrir olunması halinde EÇK’nun daha ağır yaptırımlar öngördüğü anlaşılmaktadır. Yapılan yasal düzenlemeler içerisinde karşılıksız çek fiiline idari yaptırım niteliğinde çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmesini öngören 6273 Sayılı Yasa ile değişik 5941 Sayılı ÇK’nun en lehe düzenleme olduğu anlaşılmaktadır.

Biz bu çalışmamızda karşılıksız çek düzenleme suçunun 6273 Sayılı Yasa ile değişik 5941 Sayılı ÇK’nu ve 6728 Sayılı Yasa ile değişik 5941 Sayılı ÇK’nu çerçevesinde karşılaştırmalı olarak ele almaya çalışacağız.

 

2- Karşılıksız Çek Suçunun Unsurları

 

  • A- Şeklen Çek Niteliğine Haiz Senet

Karşılıksız çek suçunun oluşabilmesi için bankaya ibraz edilen senedin ilk olarak çek niteliğine haiz olması gerekir.2 TTK’nun 780. maddesinde çekte bulunması gereken unsurlar belirtilmiştir. Bir senedin çek niteliğine haiz olması için TTK’nun 780. maddesinde belirtilen zorunlu ve alternatif zorunlu unsurları taşıması gerekir.3

Dolayısıyla karşılıksız çek suçunun oluşabilmesi için bankaya ibraz edilen senedin TTK ve ÇK’nda (ÇK m.2/9)4 belirtilen zorunlu unsurları taşıması gerekir.

TTK’nun “unsurlar” başlıklı 780. maddesine göre bir senedin çek sayılabilmesi için;

- İçinde Türkçe veya yabancı dilde çek kelimesi,

- Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedelin ödenmesi için havale,

- Ödeyecek kişinin ticaret unvanı,

- Ödeme yerini,

- Düzenlenme tarihi ve yeri,

- Düzenleyenin imzası,

- Banka tarafından verilen seri numarası,

- Karekodu

unsurlarından tamamını ve TTK m. 781/2 ve 3. fıkralardaki alternatif unsurlardan birini içermesi gerekir. Sayılan zorunlu ve alternatif unsurlardan birisini içermeyen senet çek değildir (TTK m. 781/1).5 6728 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle çekte bulunması gereken zorunlu unsurlara, banka tarafından verilen seri numarası ve karekod unsurları eklenmiştir. Ancak aynı kanunla TKK’nun 781/4 maddesinde yapılan düzenleme ile yabancı ülkelerde basılan çeklerde banka seri numarasının ve karekod bulunmamasının çekin geçerliliğini etkilemeyeceği belirtilmiştir.

Ayrıca bunlara ek olarak özel düzenleme niteliğindeki ÇK m. 2/6 ve m. 2/7’de çekte bulunması gereken bazı unsurlar düzenlenmiştir. Fakat bu unsurlar sadece çek hesabı açan bankaları ilgilendirdiğinden, eksiklikleri çeki geçersiz kılmaz (ÇK m. 2/9). Çekte bulunması gereken unsurların eksikliği kadar, çekte bulunması caiz olmayan bir unsurun çeke eklenmesi de çek niteliğinin kaybedilmesine yol açar. Bu konuda örnek vermek gerekirse çekin üzerine ödenmesinin malın teslimi şartına bağlandığı yazılmışsa, artık kayıtsız ve şartsız belirli 'bir bedelin ödenmesi için havale unsurunu içermediğinden bu senet çek olma özelliğini yitirir.6 Aynı şekilde düzenleyenin imzasının ya da çek kelimesinin olmaması da senedin çek olmasını engeller.

 

  • B- Çekin Düzenleme Tarihine Göre Süresinde İbrazı

Karşılıksız çek fiilinin bir unsuru olarak çekin kanuni ibraz süresinde ibraz edilmesi gerekir. Kanuni ibraz süresi geçtikten sonra muhatap banka tarafından hakkında bir şekilde karşılıksızdır işlemi yapılan çekler bakımından karşılıksız çek fiili oluşmaz.7 Bu hususta ÇK’ da yapılan düzenleme şu şekildedir. “Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihinden önce ibraz edilen çekin karşılığının Türk Ticaret Kanununun 707. nci maddesi uyarınca kısmen veya tamamen ödenmemiş olması hâlinde, bu çekle ilgili olarak hukukî takip yapılamaz. İleri düzenleme tarihli çekle ilgili olarak hukukî takip yapılabilmesi için, çekin üzerindeki düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmesi ve karşılıksızdır işlemine tabi tutulması şarttır.” Aynı kanunun geçici 3/5 maddesinde de; “31/12/2017 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.” denilmektedir.

Yapılan yasal düzenlemeler dikkate alındığında karşılıksız çek suçunun oluşabilmesi için çekin üzerinde yazılı düzenleme tarihinde göre kanuni ibraz süresi içerisinde ibraz edilmesi gerekmektedir. Süresinde ibraz edilmeyen çeklerle ilgili karşılıksız işlemi yapılmış olsa bile bu çekler sebebiyle karşılıksız çek düzenleme suçu oluşmaz ve suça öngörülen yaptırımların uygulanması mümkün olmaz.

 

  • C- Çekin Meşru Hamil Tarafından İbrazı

Karşılıksız çek düzenleme suçunun oluşabilmesi için çekin düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içerisinde “meşru hamil” tarafından ibraz edilmesi gerekmektedir. Çekte meşru hamil, TTK m. 646 ve 790 hükümlerine göre belirlenir. Bu husus çekin takas odasında ibraz edilmesi halinde de geçerlidir.8 Banka görevlisi çekte varsa ciro silsilesini incelemek ve çekte meşru hamil görünen ile ibraz edenin aynı kişi olup olmadığını gerekli dikkat ve özeni göstererek araştırmak zorundadır. Çekin ciro silsilesi bozuk olması ya da meşru hamil tarafından ibraz edilmemiş olması halinde muhatap banka tarafından karşılıksızdır işlemi yapılamaz. 9 Karşılıksız işlemi yapılamaması sebebiyle karşılıksız çek düzenleme suçu oluşmayacağı için buna ilişkin yaptırımlar da uygulanamaz.

 

  • D- Çekin İbraz Anında Karşılığının Bulunmaması

Karşılıksız çek düzenleme suçunun diğer bir unsuru da çekin ibrazı sırasında banka hesabında karşılığının olmamasıdır. Çekin karşılığının muhatap banka da olmaması farklı sebeplerden ileri gelebilir. Bunun en yaygın şekli banka hesabında paranın olmaması ya da çok cüzi olmasıdır. Yine çek düzenleyenin aynı banka hatta aynı şubede ancak çek hesabında değil başka bir hesabında çek bedelini karşılayacak miktar bulunsa bile çek hesabında çekin karşılığı bulunmadığı için karşılıksız çek düzenleme suçu oluşacaktır. Ancak bankaya başka bir hesapta bulunan para ile çek bedelinin karşılanması için virman yetkisi ya da bu konu da talimat verilirse karşılıksız çek keşide etme suçu oluşmaz.10 Yine aynı şekilde çek hesabında yeterli paranın bulunmasına rağmen çek hesabının rehinli ya da hacizli olması sebebiyle ödenememesi halinde de karşılıksız çek düzenleme suçu oluşur.11

 

  • E- Hamilin Çeke Karşılıksızdır İşlemi Yapılması Talebi ve Durumun Usulüne Uygun Olarak Tespiti

Karşılıksız çek düzenleme suçunun son unsuru olarak çekin ibrazı esnasında bankada çek tutarının karşılığının bulunmaması halinde yetkili çek hamilinin çeke karşılıksızdır işlemi yapılmasını talep etmesidir. Karşılıksızdır işlemi hamilin talebine bağlı tutulduğundan hamil dilerse karşılıksız işlemi yaptırmayabilir. Hamil çeke karşılıksızdır işlemi yaptırmaz ise pek tabidir ki karşılıksız çek düzenleme suçu da oluşmaz. Çeke karşılıksızdır işlemi yapılmasına ilişkin yasal mevzuat ÇK’da şu şekilde belirtilmiştir;

“Hamilin talepte bulunması hâlinde, karşılıksızdır işlemi; çekin arka yüzüne tahsil için bankaya ibraz edildiği tarih, hesap durumu, bankanın yükümlülüğü çerçevesinde ödediği miktar ve ibraz eden gerçek kişinin adı ve soyadı yazılmak, bu kişinin tüzel kişi adına bedeli tahsil etmesi hâlinde bu husus belirtilmek ve bu kişi ile birlikte banka yetkilisi tarafından imzalanmak suretiyle yapılır. Banka tarafından ödenen miktar düşüldükten sonra karşılıksız kalan tutar açıkça belirtilir. Hamilin imzalamaktan kaçınması hâlinde, karşılıksızdır işlemi yapılmaz. Muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil, kısmî ödemenin hamil tarafından kabul edilmemesi hâlinde, ikinci fıkra hükmüne göre karşılıksızdır işlemi yapılır; ibraz tarihi ile ödememe nedeni çekin üzerine yazılır ve çek, üzerine imzası alınarak hamiline geri verilir; ön ve arka yüzünün fotokopisi banka tarafından saklanır. Çek hesabında hiç karşılığın bulunmaması ve hamilin sadece muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutarın ödenmesini talep etmesi hâlinde de bu fıkra hükmüne göre işlem yapılır.” (Bkz. ÇK m.3/4-5)

 

3. 6728 Sayılı Yasa ile Değişik Çek Kanunu’na Göre Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu

 

Karşılıksız çek düzenleme suçu hakkında Çek Kanunundaki yasal düzenleme şu şekildedir; “Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, (…)(2) az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder. Yargılama sırasında da resen mahkeme tarafından koruma tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karar verilir.” (Bkz. ÇK m. 5)

Çekin yetkili hamili tarafından düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresinde bankaya ibraz edilmesi ve çekin karşılığının banka da bulunmaması halinde hamil tarafından talebi doğrultusunda karşılıksızdır işlemi yapılmış ise hamilin şikayeti üzerine karşılıksız çek düzenleme suçundan düzenleyenin ÇK’na göre cezalandırılmasına karar verilir. Kanun koyucu çekin karşılığının bulunmamasını yaptırıma bağlamıştır.

6273 sayılı yasa ile Çek Kanununda yapılan değişiklikle karşılıksız çek düzenleyen kişinin cezai sorumluluğu kaldırılmış bunun yerine idari yaptırım niteliğinde çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı verileceği belirlenmiştir. Yapılan değişiklikle öngörülen ceza dikkate alındığında 6273 sayılı yasa ile Çek Kanunun karşılıksız çek keşidecisi yani karşılıksız çek düzenleme fiilinin sorumlusu bakımından lehe olduğu açıktır.

 

  • A- Karşılıksız Çek Düzenleme Suçunun Sorumlusu

Karşılıksız çek düzenleme suçunun sorumlusu çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan kişi, yani çek sahibi olan kimsedir. Çek hesabı sahibi gerçek kişi, kendisi adına çek düzenlemek üzere bir başkasını temsilci veya vekil olarak tayin edemez.

Gerçek kişinin temsilcisi veya vekili olarak çek düzenlenmesi hâlinde, bu çekten dolayı hukukî ve cezai sorumluluk çek hesabı sahibine aittir. (Bkz. ÇK m5/2-3) Diğer bir ifadeyle çek hesabı sahibi karşılıksız çek düzenlememiş (vekili tarafından düzenlenmiş) olsa bile çekin bankaya ibrazı sırasında karşılığının bulunmaması halinde çek hesabı sahibi gerçek kişi cezai olarak sorumlu tutulmuştur. Yukarıda belirttiğimiz yasal düzenleme dikkate alındığında gerçek kişi adına çek düzenleyen vekil veya temsilcinin cezai sorumluluğu bulunmamaktadır. Ancak cezaların şahsiliği ilkesi gereğince vekil ya da temsilcinin de en azından çek sahibi gerçek kişi gibi cezalandırılması gerekir ise de yasal mevzuat gereği bu mümkün görünmemektedir.12

Çek hesabı sahibinin tüzel kişi olması hâlinde, bu tüzel kişinin mali işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişiler, çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlüdür. (Bkz. ÇK m5/2) 6728 Sayılı Yasa ile ÇK’na göre tüzel kişi hakkında karşılıksız çek düzenleme bakımından adli para cezası öngörülmemiştir. Tüzel kişilerin karşılıksız çek düzenlemesi halinde sorumlu olan tüzel kişinin mali işerini yönetmekle görevli olan yönetim kurulu üyesi, tüzel kişi bünyesinde böyle bir görev dağılımı yapılmamışsa yönetim kurulunu oluşturan gerçek kişi veya kişilerin cezai olarak adli para cezası ile sorumlu olacağını belirlemiştir. Karşılıksız çeki düzenlememiş olsa bile çekin karşılığını bankada hazır bulundurmakla yükümlü hesap sahibi tüzel kişi temsilcisi veya vekili, cezai olarak sorumlu tutulmuştur.13

Karşılıksız çek düzenlenmesine sebep olan gerçek veya tüzel kişilerin, tüzel kişi adına çek keşide edenler hakkında güvenlik tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilecektir. Yine aynı şekilde karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına düzenlenmesi halinde ayrıca yönetim organı ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri sorumlu tutularak haklarında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilecektir. (Bkz. ÇK m. 5/1) Yapılan yasal düzenleme dikkate alındığında tüzel kişilerin karşılıksız çek keşide etme suçun bakımından cezai sorumluluğu bulunmamasına rağmen haklarında güvenlik tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilebilecektir.

 

  • B- Yaptırım

a-Adli Para Cezası

6728 Sayılı Yasa ile Değişik 5941 Sayılı Çek Kanununda karşılıksız çek düzenleyenin adli para cezası ile cezalandırılacağı belirtilmektedir.

İlgili hüküm “ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı” başlığı altında “Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, (…)(2) az olamaz.” ifadeleriyle düzenlenmiştir.

Madde metninde adlî para cezasının sadece gün birimi bakımından üst sınırı 1500 gün olarak belirlendiğinden, TCK’nın 52/1. maddesi gereği alt sınır 5 gün olarak belirlenecektir. TCK’nın 52. maddesi uyarınca, gün karşılığı adlî para cezasının miktarı kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde tutularak en az 20 TL en fazla 100TL olarak takdir edilir. Bu durumda sanık hakkında günlüğü 20 TL’den adlî para cezaya çevirme işlemi uygulanacak ise en az 100 TL, en fazla 30.000-TL adlî para cezası verilebilecek, günlüğü 100 TL’den adlî paraya çevirme işlemi uygulanacak ise en az 500 TL en fazla 150.000 TL adlî para cezası verilebilecektir. Ancak neticede verilecek ceza ÇK’nun m. 5/1 fıkrası gereğince çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamayacağından, sanık hakkında bu miktardan az ceza verilmiş olsa bile sanığın cezası çek bedelinin karşılıksız kalan miktarına yükseltilecek ve netice ceza karşılıksız kalan çek bedelin miktarı olacaktır.14 Kanunda çek keşidecisinin karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verdiği her bir çek için ayrı ayrı cezalandırılacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla çek keşidecisinin aynı hamile karşı aynı borç sebebiyle birden fazla çek vermesi ve çekler hakkında karşılıksızdır işlemi yapılması halinde çek keşidecisi hamilin şikayeti üzerine aynı borç nedeniyle karşılıksız kalan her bir çekle ilgili olarak ayrı ayrı adli para cezasına hükmetmek gerekecektir.

3167 Sayılı eski ÇK’da mükerrirlik halinde doğrudan hapis cezası öngörülmüşken 6728 Sayılı Yasa ile Değişik 5941 Sayılı ÇK’nun da mükerrirlik olsun ya da olmasın hapis cezası öngörülmemiştir. 5941 Sayılı Yasa ile yapılan bu değişiklik ekonomik suça ekonomik ceza verilmesi düşüncesinin bir sonucudur.

6273 Sayılı Yasa ile Değişik 5941 Sayılı ÇK’da yapılan değişiklikle karşılıksız çek keşidecisinin cezai sorumluluğu kaldırılmış, sadece idari yaptırım olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verileceği belirtilmiştir. Ancak 2016 yılında 6728 sayılı yasa ile yapılan değişiklikle bu düzenlemeden vazgeçilmiş ve karşılıksız çek düzenleyenin cezai sorumluluğu tekrar getirilmiş ve yaptırım olarak adli para cezası öngörülmüştür.

6728 Sayılı Yasa ile Değişik 5941 Sayılı ÇK m.5/10 gereği karşılıksız çek düzenleme suçu sebebiyle ön ödeme, uzlaşma ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanması mümkün değildir. Yine ÇK’nun 5/11 fıkrası gereği karşılıksız çek keşidecisi hakkında hükmedilen adli para cezasını ödenmemesi halinde 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106. maddesi gereği kamuya yararlı bir işte çalıştırma tedbirine çevrilmesi mümkün değildir. Karşılıksız çek keşidecisinin adli para cezasını ödememesi halinde hükmedilen adli para cezasının doğrudan hapis cezasına çevrileceği belirtilmiştir. Bu konuda ki yasal düzenleme “Birinci fıkrada tanımlanan suç nedeniyle, ön ödeme, uzlaşma ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler uygulanmaz. Birinci fıkra uyarınca verilen adli para cezalarının ödenmemesi durumunda, bu ceza, 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararı verilmeksizin doğrudan hapis cezasına çevrilir.” şeklinde ifade edilmiştir. (Bkz. ÇK m.5/10-11)

 

b-Çek Düzenleme ve Çek Hesabı Açma Yasağı

6728 Sayılı Yasa ile Değişik 5941 Sayılı Çek Kanununda karşılıksız çek düzenleyenin adli para cezasının yanında güvenlik tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verileceği belirtilmektedir.

İlgili hüküm “ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı” başlığı altında “ Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder. Yargılama sırasında da resen mahkeme tarafından koruma tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karar verilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi, bu tüzel kişi adına çek keşide edenler ve karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına düzenlenmesi durumunda ayrıca yönetim organı ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında uygulanır.” şeklinde ifade edilmiştir.

6728 Sayılı Yasa ile getirilen yeni düzenleme ile artık çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı yargılama sırasında da koruma tedbiri olarak mahkemece resen verilecektir. (Bkz. ÇK m. 5/1) Aynı şekilde mahkeme yargılama sonucunda karşılıksız çek düzenleme suçu bakımından sorumlu hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına hükmedeceği, bu yasağın bulunması halinde ise yasağın devam etmesine hükmedeceği belirtilmiştir. Ayrıca çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı tüzel kişi hakkında da verilebilecektir.

Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı verilmesi halinde bu kararın ilgiliye tebliği edileceği belirtilmiştir.16 Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, elindeki bütün çek yapraklarını ait olduğu bankalara iade etmekle yükümlüdür. Bu kişi adına yeni bir çek hesabı açılamaz. Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren on gün içinde, düzenlemiş bulunduğu ve henüz karşılığı tahsil edilmemiş olan çekleri, düzenleme tarihlerini, miktarlarını ve varsa lehtarlarını da göstermek suretiyle, muhatap bankaya liste hâlinde vermekle yükümlüdür. (ÇK m. 5/6-7)

Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, buna rağmen çek düzenlerse, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (ÇK m. 7/6)

Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi adına yeni bir çek hesabı açılamaz. Böyle bir hesap açılması hesabı açan banka görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (ÇK, m.7/7).

6728 sayılı yasa ile değişik 5941 sayılı Kanun 5. maddesinde, sorumlu hakkında, karşılıksız çıkan her bir çekle ilgili olarak, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verileceği düzenlenmiş olmasına rağmen, tedbirin süresi ile ilgili her hangi bir düzenleme yapılmamıştır.17 Ancak, Kanunun “Etkin pişmanlık ve çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılması” başlıklı 6. maddesinde, sorumlunun, hakkında hükmolunan karşılıksız kalan çek bedelinin, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tamamen ödemesi halinde, yargılama aşamasında mahkeme tarafından davanın düşmesine, mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verileceğinden sorumlu hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının da ortadan kalkacaktır. Kanun metninde hamilin şikayetten vazgeçmesi halinde de çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının ortadan kalkacağı belirtilmektedir. Yukarıda zikrettiğimiz yasal düzenlemeler dikkate alındığında sorumlu hakkında hükmedilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararının süresi yukarıda belirtilen şartlar dahilinde son buluncaya başka bir deyişle kaldırılıncaya kadar geçerlidir.

Ayrıca kişi, mahkûm olduğu cezanın tamamen infaz edildiği tarihten itibaren 3 yıl ve her halde yasağın konulduğu tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, hükmü veren mahkemeden çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasını isteyebileceği ve verilen karara itiraz edebileceği düzenlenmiştir.18 Yine karşılıksız kalan bir çekle ilgili olarak yapılan yargılama neticesinde mahkeme tarafından beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın düşmesi veya davanın reddine karar verilmesi hâlinde, aynı kararda, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasına karar verilecektir.. (ÇK m. 5/9)

Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına ilişkin bilgiler, güvenli elektronik imza ile imzalandıktan sonra, Adalet Bakanlığı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla MERSİS ile Risk Merkezine elektronik ortamda bildirilir. Hakkında çek hesabı açma yasağı kararı verilen kişiler, Risk Merkezi tarafından bankalara bildirilir. Bu bildirimler ile bankalara yapılacak duyurulara ilişkin esas ve usuller, Adalet Bakanlığının uygun görüşü alınarak Risk Merkezi tarafından belirlenir. (ÇK m. 5/8)

6273 Sayılı Yasa ile Değişik 5941 Sayılı ÇK’da keşidecinin cezai sorumluluğu kaldırıldığından sorumlu hakkında sadece idari yaptırım niteliğinde çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı veriliyordu. Ancak 2016 yılında yapılan değişiklikle bu düzenlemeden vazgeçilmiştir.

 

  • C- Şikayet

Karşılıksız çek düzenleme suçu şikâyete tabi bir suçtur. Suçun oluşması için hamilin çeki düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içerisinde bankaya ibraz etmesi ve banka da çek karşılığının bulunmaması üzerine karşılıksızdır işlemi yapıldıktan sonra şikayette bulunması gerekir. Bu husus Kanunda “…hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur.” şeklinde ifade edilmiştir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi şikayet hakkı çekin meşru hamiline aittir.

6728 sayılı Kanunla değişik 5941 sayılı Kanunun 5/1. maddesinde düzenlenen "üzerinde yazılı bulanan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet vermek" suçu ile ilgili olarak şikayet hakkına sahip olan kişi; çeki, karşılığını tahsil etmek üzere bankaya ibraz eden gerçek kişidir. Bu kişi aynı zamanda bir tüzel kişi adına da bu işlemi yaptırabilir. Fakat bu husus karşılıksızdır işleminin yapılması sırasında belirtilerek kayda girmek zorundadır. 6728 sayılı Kanunla değişik 5941 sayılı Kanun, cirantaya ve kanuni veya akdi teminatı nedeniyle çeki elinde bulunduran bankaya şikayet hakkı tanımamaktadır. Şikayet hakkının ibraz eden ve karşılıksız işlemi yaptıran hamile ait olmasının nedeni ise bu kişinin suçun mağduru konumunda bulunması ve ceza hukukuna göre kişiye sıkı sıkıya bağlı olan şikayet hakkının devir ya da temlik edilemeyeceği kuralıdır.19

Karşılıksız çek keşide etme suçunda suç tarihi, çekin bankaya ibraz tarihi olup, çekin keşide edildiği tarihin suç tarihi olarak kabul edilmesi mümkün değildir.20

6728 sayılı yasa ile değişik 5941 sayılı ÇK’nun da hamilin şikayet süresi açık olarak düzenlenmemiş bu husus atıf yapılmak suretiyle belirtilmiştir. Kanunda “ Bu suçtan dolayı açılan davalar icra mahkemesinde görülür ve İcra ve İflas Kanununun 347, 349, 350, 351, 352 ve 353 üncü maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır.” şeklinde ifade edilmiştir. (Bkz. ÇK m. 5/1)

Hamilin şikayet süresine ilişkin hüküm İİK’nun 347. maddesinde “şikayet süresi” başlığı altında “Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı şikâyet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer.” ifadeleriyle düzenlenmiştir. Yasal düzenlemeler dikkate alındığında hamilin şikayet süresi her bir çekle ilgili olarak düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içerisinde bankaya ibraz etmesi ve banka da çek karşılığının bulunmaması üzerine karşılıksızdır işlemi yapıldıktan itibaren 3 aydır. Çek Kanuna göre ileri tarihli çeklerin 31/12/2017 tarihinden önce bankaya ibrazı geçerli olmadığından21 şikayet hakkının başlangıcı ve şikayet süresinin (şikayete konu fiilin öğrenildiği tarih) başlangıcı aynı tarihe rastlayacaktır.

5941 sayılı Kanunun ilk halinde şikayet süresi açıkça kanunda düzenlenmediğinden, buna ilişkin süre TCK’nun 73. maddesine göre 6 ay olarak belirlenmekteydi. Daha sonra kanun koyucu 6273 sayılı yasa ile yapılan değişiklikle karşılıksız çek düzenleme fiilinin (idari yaptırım ) şikayet süresini açık bir şekilde düzenleyerek 6 ay olarak belirlemişti.

Şikayet hakkı hamil tarafından icra mahkemesine dilekçe ile veya şifahi beyanla yapılarak kullanılmalıdır.23

Çek Kanunun 6/2 fıkrası gereğince hamil şikayetinden vazgeçme hakkına sahiptir. Hamil yargılama esnasında şikayetinden vazgeçerse mahkeme davanın düşmesine, mahkumiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra şikayetten vazgeçmesi halinde mahkemece hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilir. (Bkz. ÇK m. 6/2)

Şikâyetten vazgeçme hakkı şikâyet hakkına sahip olan ve bu şikâyet hakkını kullanan kişiye (meşru hamil) aittir. Tüzel kişilerde şikâyet etme hakkını haiz kişinin vazgeçme yetkisi de vardır. Şikâyet hakkının mirasçılara geçme hakkı Yargıtay’ca da kabul edilmesi nedeniyle vazgeçmenin mirasçılar tarafından da kullanılması mümkündür.(24)

 

  • D- Görevli ve Yetkili Mahkeme

Karşılıksız çek düzenleme suçu sebebiyle yapılacak yargılamalarda icra ceza mahkemeleri görevlidir. Bu husus 6728 sayılı yasa ille değişik Çek Kanunun 5. maddesinin ilk fıkrasında “Bu suçtan dolayı açılan davalar icra mahkemesinde görülür.” denilmek suretiyle ifade edilmiştir.

Ancak 6728 sayılı yasanın 62. Maddesi ile 5941 sayılı Kanunun 3. Maddesinin 6. Fıkrasında yer alan "Cumhuriyet Başsavcılığına talepte" ibaresinin "icra mahkemesine şikayette" şeklinde değiştirildiği, yürürlük maddesinde de söz konusu maddenin 31/12/2017 tarihinde yürürlüğe gireceğinin belirlendiği, bu tarihe kadar karşılıksız çek suçundan dolayı yapılacak şikayetlerin Cumhuriyet Başsavcılığına yapılması gerektiği belirtilerek icra mahkemelerinin görevsiz olduğundan bahisle itirazlarda bulunulmuş, bu husus uygulamada belirsizliklere sebep olmuştur. Ancak yapılan itirazlar İstinaf ve Yargıtay tarafından 5941 sayılı yasanın 3. Maddesinin 6. Fıkrasındaki düzenlemenin çeklerde karşılıksız işlemi yapılmasıyla ilgili olduğundan, yargılama usulüne ilişkin olmadığından bahisle reddedilerek 6728 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren icra ceza mahkemelerinin görevli olduğunu belirtmiştir. Bu husus İstanbul BAM 15. CD E. 1102/2017, K. 892/2017 sayılı kararında şu şekilde belirtilmiştir. “Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 09/08/2016 gün ve 29796 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6728 sayılı kanunun 63. maddesi ile değişik 5941 Sayılı Kanunun "Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı" başlıklı 5/1 madde fıkrasında karşılıksız çek düzenleme suçu düzenlenmiş, maddenin devamında bu suçtan dolayı açılan davaların İcra mahkemesinde görüleceği ve İcra ve İflas Kanununun 347, 349, 350, 351, 352 ve 353 üncü maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu madde yasanın yayımlanma tarihi olan 9.8.2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

31.12.2017 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6728 sayılı Kanun'un 62. Maddesi ile 5941 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “Cumhuriyet Başsavcılığına talepte” ibaresi “icra mahkemesine şikâyette” şeklinde değiştirilmiş olup, 3. Maddenin 6. Fıkrası "Muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil kısmi ödeme halinde, çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisi ücretsiz olarak hamiline verilir. Çek hamili, bu fotokopiyle müracaat borçlularına veya kambiyo senetleri hakkındaki takip usullerine başvurabileceği gibi, Cumhuriyet Başsavcılığı'na talepte bulunurken dilekçesine bu fotokopiyi ekleyebilir ve bunu icra daireleri ile mahkemelerde ispat aracı olarak kullanabilir. Mahkeme veya icra dairesinin istemi halinde çekin aslı bu mercilerce gönderilir."şeklindedir.

Kanun maddesinin önceki fıkraları da dikkate alındığında 5941 sayılı yasanın 3. Maddesinin 6. Fıkrasındaki düzenleme çeklerde karşılıksız işlemi yapılmasıyla ilgili olduğundan, yargılama usulüne ilişkin olmadığından, yasanın yayımlanmasıyla 09/08/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6728 sayılı yasanın 63. maddesi ile değişik 5941 sayılı yasanın 5/1 maddesinde açıkça bu suçla ilgili olarak İcra ve İflas Kanununun 347, 349, 350, 351, 352 ve 353 üncü maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtildiğinden ve bu hükümler uyarınca dilekçeyle İcra Mahkemelerine şikayette bulunulabileceği…” şeklinde ifade edilmiştir.

Karşılıksız çek düzenleme suçunda yetkili mahkeme Çek Kanununda şu şekilde belirtilmiştir;

- Çekin bankaya tahsil için ibraz edildiği yer,

- Çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer,

- Hesap sahibinin yerleşim yeri,

- Şikayetçinin (hamil) yerleşim yeri,

olarak belirlenmiştir. Karşılıksız çek davaları yukarıda belirtilen yerlerden birisinde açılabilir.(Bkz. ÇK m. 5/1)

 

  • E- Sonuç ve Değerlendirme

Ülkemizde kanun koyucunun Çek Kanununda son yıllarda yaptığı birden fazla değişiklikleri, ticari hayatta güven ve istikrarı sağlamaktaki kararlılığının yansımaları olarak görmek mümkündür. Nitekim 2012 yılında 6273 sayılı yasa ile karşılıksız çek keşidecisinin cezai sorumluluğu kaldırılmışken 2016 yılında 6728 sayılı yasa ile tekrardan cezai sorumluluğu öngörülmüştür. Kanaatimizce 6728 sayılı yasa ile karşılıksız çek keşidecisi hakkında adli para cezası getirilmesi ülkemiz ticari ve sosyal yapısına daha uygun gözükmektedir. Çünkü sadece idari yaptırım olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmesi kanunen borçlunun alacaklıdan daha fazla korunmasına sebebiyet vermektedir. Bu ise ülkemizdeki ticari hayatı ve ticari hayattaki istikrar ve güveni zedeler. Ayrıca kanun koyucu sadece düzenleyeni cezalandırmakla yetinmemiş ülkemiz için çekte bulunması gereken iki yeni unsur öngörmüştür. Bunlar her bir çek yaprağında karekod ve banka seri numarasının bulunmasıdır. Yapılan bu değişikliklerle karşılıksız çek düzenleyen keşidecinin sıkı bir takip altına alınması ve tekrardan ticari hayatta kolay bir şekilde karşılıksız çek düzenlemesinin önüne geçilmeye çalışılmaktadır.

Ancak ülkemizde çekin fonksiyonu ödeme aracı olmaktan çok ileri tarihli çek düzenlenmesi sebebiyle kredi aracına dönüşmüştür. Karşılıksız çek sorununun temel kaynağı ileri tarihli çek düzenlenmesinin mümkün olması hatta bunun kanun koyucu tarafından garanti altına alınmasıdır. Böylelikle hesaplarında yeterli miktarda para olmasa bile çek keşidecisi yığınla ileri tarihli çek düzenleyebilmekte olası bir ekonomik dalgalanma da ise söz gelimi evdeki hesap çarşıya uymadığı için çekin karşılığını ödeyememekte ve çekin karşılıksız kalmasına neden olmaktadır. Karşılıksız çek suçuna cezai ve idari yaptırım öngörülmesi gerekli ise de yeterli değildir. İşin kaynağına inilerek ileri tarihli çek uygulamasına son verilmeli ya da bankaların karşılıksız çıkan her bir çek yaprağıyla ilgili hukuki sorumluluğu arttırılarak bankaların gerekli inceleme ve araştırmayı yapmadan tabiri caiz ise sorumsuzca çek yaprağı verilmesinin önüne geçilmelidir.

Karşılıksız çek suçunun yaptırımı olarak adli para cezası öngörülmesi ekonomik suça ekonomik ceza verilmesi düşüncesinin sonucudur. Ancak keşidecinin hükmedilen adli para cezasının ödememesi halinde cezanın doğrudan hapis cezasına çevrilmesi karşısında 6728 sayılı kanun ile yapılan değişiklikle karşılıksız çek suçunda hapis cezasını tamamen kaldırdığını söylemek mümkün değildir.

 

Söz konusu durumlara ilişkin uyuşmazlık yaşadığınız takdirde Utu Hukuk & Danışmanlık ile irtibata geçerek hukuki danışmanlık hizmeti alabilirsiniz.

 

 

KAYNAKÇA

 

DEMİR, Şamil : 5941 Sayılı Çek Kanunu'nda Düzenlenen İdari ve Cezai Yaptırımlar, Ankara Barosu Dergisi, Yıl- 2013, Sayı-1, s. 223-247

GÜNAY, Meryem/GÜNAY, Mehmet :5941 Sayılı Çek Kanununa Göre Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Temmuz 2010, Yıl-1, Sayı-2, s. 323-346

KAÇAK, Nazif : Çek Kanunu Şerhi, Adalet Yayınları, Birinci Baskı, Ankara, Haziran 2010

KAYAR, İsmail : Kıymetli Evrak Hukuku, Detay Yayıncılık, Yenilenmiş Altıncı Baskı, Ankara, Ocak 2013

ÖZTAN, Fırat : Kıymetli Evrak Hukuku, Turhan Kitapevi Yayınları, Güncelleştirilmiş Ondokuzuncu Baskı, Ankara, Ağustos, 2015

ÖZÜLKÜ, Hacı Osman : 5941 Sayılı Çek Kanunu ve Yeni Türk Ticaret Kanunu'na Göre Karşılıksız Çek, Yüksek Lisans Tezi, Erzincan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri, Temmuz 2011

PULAŞLI, Hasan : Kıymetli Evrak Hukukunun Esasları, Adaley Yayınevi Yayınları, Genişletilmiş ve Güncellenmiş Üçüncü Baskı, Ankara, Ocak, 2013

ÜLGEN, Hüseyin/HELVACI, Mehmet/KENDİGELEN, Abuzer/ KAYA, Arslan : Kıymetli Evrak Hukuku, Vedat Kitapçılık Yayınları, Gözden Geçirilmiş Üçüncü Basıdan Altıncı (Tıpkı) Baskı, İstanbul, Eylül 2009

 

DİJİTAL KAYNAKÇA

 

  • 5941 sayılı Çek Kanunu için bkz. http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.5941.pdf
  • 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.6102.pdf
  • uyap.gov.tr