Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Nedir?

 

Destekten yoksun kalma tazminatı, en temel tanımı ile bir kişinin haksız fiil sonucunda ölümü sonrasında desteğinden yoksun kalanlarca sorumlulardan talep edebildiği bir tazminat türüdür.

 

Burada destekten yoksun kalınma halini ortaya çıkaran haksız fiil çok çeşitli sebeplerle meydana gelebilmektedir. Uygulamada en çok karşılaşılan durumlar ise, iş kazası, trafik kazası, doktor hatası (malpraktis) ve bir suç eylemidir. Bu haksız fiiller sonucunda ölen kişinin desteğinden yoksun kalanlar, haksız fiile neden olan veya hukuki olarak sorumlulukları bulunan kişilerden destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunma haklarına sahiptir.

 

Destekten Yoksun Kalma Tazminatını Kimler Talep Edebilir, Destek Kavramı Nasıl Belirlenir?

 

Hukuki anlamda destek kavramı denildiğinde, yerleşik Yargıtay İçtihatlarında ve Doktrinde, Müteveffanın (Ölen Kişi)  desteğinden söz edebilmek için, kişi ölmeseydi o kişinin geçimini kısmen ya da tamamen karşılıyor ya da ilerde kuvvetle muhtemel karşılayacak olması gerektiğini, bu karşılamanın da geçici olmamasının, eylemli ve düzenli olması(bir kere ya da düzensiz gerçekleştirilen yardım değil), zararın meydana geldiği olaydan sonra da devam edecek olması gerekir. Ayrıca, destek konusunda olay anında kişi yada kişilere var olan destek için “fiili (gerçek) destek”, ilerde kuvvetle muhtemel doğacak için de “farazi destek” ayrımı yapılmaktadır.

 

Destekten yoksun kalanlara, ölen kişinin eşi, çocukları, anne ve babası doğrudan girmektedir. Bu bakımdan, ölen kişinin eşi, çocukları, anne ve babası destekten yoksun kalma tazminatını talep etme hakkına sahiptir. Bu husus hukukumuzda bir karine teşkil etmektedir. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre anne-babanın çocuğa, çocuğun anne-babaya, eşlerin birbirlerine yaşamları boyunca destek verdikleri kabul edildiğinden bu kişilerin destekten yoksun kalma tazminatı talep ederken ispatlaması gerekmemektedir. Bu karinenin aksini sadece karşı taraf delillerle ispat edebilmektedir. Aksi bir ispat olmadıkça bu karine geçerli sayılmaktadır.

 

Ölen kişinin sağlığında, destek alan herkes de destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkına sahiptir. Burada ancak bir karine bulunmamakla beraber, desteğin talep edence ispatlanması gerekmektedir. Ve bu gruba giren kişiler ölen kişinin akrabası olabileceği gibi hiçbir kan bağı olmayan yakın bir arkadaşı, sevgilisi, nişanlısı da girmektedir. Yukarıda belirtildiği gibi, bu kişilerce destek alındığının ispat edilmesi zorunludur. İspat sağlanamazsa talep etme haklarının bulunmadığına kanaat getirilir.

 

Sonuç olarak bu talepte bulunabilecek kişileri iki grupta topladığımızda;

    • Desteğin (ölen kişinin) anne, baba, eş, çocukları ayrı ayrı bu tazminatı talep etme hakkını haizdir.
    • Desteğin (ölen kişinin) sağlığında düzenli ve eylemli bir şekilde destek gören kişiler.

 

 

Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Kimlerden Talep Edilir?

 

Destekten yoksun kalma tazminatı temel olarak, haksız fiile neden olan kişiden istenir. Ancak ölüm olayına neden olan haksız fiilin gerçekleşme şekline göre bu tazminat talebi hukuki olarak sorumluluğu bulunan kişilerden de talep edilebilir. Örneğin bir trafik kazası sonucunda ölen kişinin desteğinden yoksun kalanlarca tazminat talepleri,

    • Trafik kazasına kusuruyla sebebiyet veren aracın sürücüsüne,
    • Trafik kazasına kusuruyla sebebiyet veren aracın Trafik Sigortacısı Şirkete (ZMSS)
    • Trafik kazasına kusuruyla sebebiyet veren aracın Kasko Sigortacısı Şirkete (İhtiyari Mali Sorumluluk Klozu bulunmakta ise)
    • Trafik kazasına kusuruyla sebebiyet veren aracın malikine (sahibine)
    • Trafik kazasına kusuruyla sebebiyet veren aracın işletenine

 

Yöneltilebilecektir. Taleplerin yöneltilebileceği kimseler yukarıda yazılı olduğu gibi olmakla beraber, ölümle sonuçlanan haksız fiilin gerçekleşme şekline göre bu durumun tazminat hukuku alanında uzman avukat tarafından incelenerek bir sonuca varılması mağdur olmamak adına önemlidir.

 

Bir başka örnek olarak iş kazası sırasında ölen kişinin desteğinden yoksun kalanlarca tazminat talepleri,

 

    • İşveren, (Alt İşveren – Üst İşveren Durumu var ise her ikisi de)
    • İşyeri Sigortası – İşveren Sorumluluk Sigorta Poliçesini düzenleyen Sigorta Şirketi

 

Yukarıda kısaca belirtildiği gibi talepler temel olarak haksız fiili gerçekleştiren kişiye ve hukuki olarak sorumlulukları düzenlenen kişilere yöneltilebilir. Ancak bu kişilerin doğru tespiti için tazminat hukuku ve sigorta alanında uzman bir avukata danışılması uygun olacaktır.

 

Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplanmasındaki Etkenler

 

Destekten yoksun kalanlarca tazminat talebinde bulunulduğunda, haksız fiil ile ölüm olayı arasında öncelikle nedensellik bağının bulunması gerekmektedir. Nedensellik bağının bulunması sonrasında, ölen kişinin haksız fiilin gerçekleşmesindeki kusur durumu incelenir. Kusur oranınca destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmasında indirim sağlanacaktır. Zira kimse kendi kusurundan yararlanamaz ilkesi gereği bu durumun göz önünde bulundurulması önem arz etmektedir.

 

Bu durumlar netleştirildikten sonra, ölen kişinin kazandığı ücretin hesaplanması, tespiti işleminin yapılması gerekmektedir. Ölen kişi bir meslek icra etmiyorsa örneğin ev hanımı ise ya da henüz 18 yaşından küçük bir çocuk ise bu hesaplama, hesaplamanın yapıldığı tarihteki asgari ücret üzerinden gerçekleştirilmektedir. Ancak kişinin bir mesleği varsa ve bu meslek doğrultusunda aylık kazancı belli ise aylık kazancının hesaplama tarihindeki artış oranları dikkate alınarak belirlenmesi ile hesaplama yapılır. Kişi serbest meslekle uğraş içerisindeyse ve birden fazla işte çalışıyorsa kazancının tespitinde somut deliller sunularak kişinin gerçek kazancının tespit edilmesi gerekmektedir. Bu durumlar ispat edilemezse veya emsal ücret araştırılmalarından bir sonuç elde edilemezse yine hesaplama tarihindeki asgari ücret tutarı dikkate alınarak hesaplama yapılacaktır.

 

Hesaplama sırasında ölen kişinin yaşı, ne zaman emekli olacağı, kaç yıl daha çalışma süresinin olduğu gibi durumlarda göz önünde bulundurulmaktadır. Burada ikili ayrım üzerinden aktif ve pasif yaşam süresi üzerinden bir hesaplama yapılmaktadır. Bunun yanında ölen kişinin ifa ettiği mesleği ile ilgili meslek kanunu var ise bu kanunda emeklilik yaşı vb. durumlara ilişkin özel kanun hükümleri mevcut ise bu durumunda hesaplama yapılırken dikkate alınması gerekmektedir.

 

Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Talepli Davada Zamanaşımı

 

Destekten Yoksun Kalma Tazminatı davası haksız fiil ile ölüm gerçekleştikten sonra, tazminat yükümlüsünün öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl içerisinde her halde 10 yıl içerisinde açılması gereklidir.

 

Burada dikkat edilmesi gereken husus ise, haksız fiilin ayrıca bir suç teşkil edip etmediği hususudur. Zira fiil ayrıca bir suç teşkil etmekte ise, bu suç bakımından Türk Ceza Kanununda belirlenen zamanaşımı süresi, destekten yoksun kalma tazminatı talepli dava bakımından da zamanaşımı süresi olarak kabul edilmektedir. Yani Türk Borçlar Kanununda belirtilmiş olan haksız fiillerden kaynaklı tazminat talepli davalarda 10 yıllık genel zamanaşımı süresinden daha uzun bir zamanaşımı süresi TCK’da düzenlenmiş ise TCK’da düzenlenen ceza zamanaşımı süresi dikkate alınmaktadır.

 

Bu bakımdan yine haksız fiil sonucunda gerçekleşen ölüm olayıyla ilgili ceza soruşturması işlemlerinin ve gerekli şikayet, ihbarların (iş kazası durumunda SGK’ya ihbar) gerçekleştirilmesi önemlidir. Tüm bu süreçlerin bir hak mahrumiyetine uğramamak adına vekil ile temsili ise vatandaşlar için yararlı olacaktır.

 

Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Davası Hangi Mahkemede ve Nerede Açılmalıdır?

 

Destekten yoksun kalma tazminatı talepli dava, haksız fiile neden olan kişinin (davalının) yerleşim yerinde, hukuki sorumluluğu bulunan tüzel/gerçek kişilerin yerleşim yeri/şirket merkezleri/şubeleri veya haksız fiilin gerçekleştiği yer mahkemesinde açılabilir.

 

Hangi mahkemede açılacağı hususu ise, hukuki sorumluluk durumunun tespiti ile mümkün olmakla beraber, Asliye Hukuk Mahkemeleri, Asliye Ticaret Mahkemeleri, İş Mahkemeleri bu davaları görmekle görevli olabilecektir. Hangi mahkemede açılacağı hususunun tespiti bakımından ölen kişinin desteğinden yoksun kalanların tazminat hukuku alanında uzman bir avukat ile temsil edilmeleri önem arz etmektedir. Hukuki sorumluluğun tespiti sağlanmadan gerekli başvurular yapılmadan açılacak bir davanın eksik bir şekilde açılması sonucu tam olarak tazminatın alınamaması ya da dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi meselesi söz konusu olabilecektir.

 

Destekten yoksun kalma tazminatı, bir maddi tazminat kalemi olmakla beraber, söz konusu haksız fiil nedeniyle destekten yoksun kalanlarca ayrıca manevi tazminat talebiyle sorumlulara karşı manevi tazminat davası da açılabilecektir. Zira ölüm olayı ile yakınlarının yaşadığı üzüntü, elem gibi duygular nedeniyle manevi olarak bu kimselerin zarar görmüş oldukları açıktır.

 

 

Tüm bu açıklamalarımız kapsamında ayrıntılı bilgi almak için tazminat hukuku alanında uzman avukatlarımıza hukuk büromuz çerçevesinde ulaşabilir, randevu alabilirsiniz.